Donör (verici) kelimesi sağlık teriminde kan, organ ya da doku veren bölge ya da kişi olarak tanımlanmaktadır. Saç ekiminde olduğu gibi Tıp biliminin birçok alanında kullanılmaktadır.
“Donör bölge nedir?” sorusu saç ekimi yaptıracak kişiler tarafından en fazla yöneltilen sorulardan biridir. Dr. Yetkin Bayer, “Saç ekiminde donör bölge neden önemlidir?” ve “Donör bölgenin yoğunluğu nasıl ölçülür?” gibi soruları sizler için yanıtlıyor.
Sağlıklı ve transfer edilebilir kıl köklerinin saçsız alana nakledilmesi işlemi olarak tanımlanacak saç ekiminde donör bölgenin anlamı ise saçsız alana transfer edilecek saç köklerinin bulunduğu bölgedir. Verici saha ya da donör alan olarak da kullanılabilmektedir.
Saç ekiminde genel olarak verici saha olabilecek bölgeler ense baş boyun alanları başta olmak üzere çene, göğüs, omuz ve bacak olarak kabul edilmektedir. Bu anlamda saç ekiminde kullanılabilecek verici alanları 2 temel başlıkta incelemek mümkündür.
Vücut bölgesinden nakledilecek vücut kıllarının olduğu alanlar,
Alt ve üst çene,
Göğüs,
Omuz ve bacak,
Kafa bölgesinden nakledilecek saç kıllarının olduğu alanlar,
Ense.
Vücut kıllarının olduğu alanlardan saç nakli yapılması, günümüzde doktorlar tarafından pek tercih edilmemekte ve zorunlu durumlar dışında yapılmamaktadır. Ense donör bölgesinin yoğunluk ve kalite bakımından yetersiz kaldığı durumlarda verimlilik bakımından 2. Derecede yararlı olabilen diğer bir bölge olan alt-üst çene bölgesine bakılır. Genetik olarak daha az dökülmeye kodlanmış bu bölge de yeterli greft sağlayamıyorsa göğüs bölgesine yönelinmektedir.
Göğüs bölgesinden alınan kıllarla yapılan saç ekimleri verimlilik bakımından hastadan hastaya değişiklik gösterilmektedir. Her göğüs kılı saç ekimi için uygun olmayabilir. Bu gibi durumlarda öncelikle test ekimi yapılmasında yarar vardır.
Saç ekiminde donör bölge olarak en son tercih edilen bölge sırt, omuz, bacak ve diğer bölgelerdir.
Günümüzde saç ekiminde saç ekimlerinin çoğunluğu ense bölgesinden alınan, genetik yapısı gereği dökülmeye meyili çok az olan kıl kökleriyle yapılmaktadır. Başın arka bölgesinde iki kulak arasında kalan bu kısımdaki kıl kökleri çok ciddi beslenme eksiklikleri, sağlık sorunları ya da ileri yaşlılık durumları haricinde neredeyse dökülmemektedir. Bu da ense bölgesinden kök alınarak yapılan saç ekimlerinin nispeten kalıcı olmasını sağlamaktadır.
Saç Ekiminde Donör Bölgenin Önemi
Donör Bölgesinin yoğunluğu ve kalitesi saç ekiminin başarılı sonuç vermesi için çok önemlidir. Donör Bölgeden (verici saha) alınan saç köklerinin açıklık olan alana doğal bir şekilde yayılabilmesi, yeni ekilen köklerin uzadıktan sonra en uygun yoğunlukta, yeterli ve doğal durabilmesi verici sahadan alınacak olan greftlerin sayısı ve yoğunluğuna bağlıdır.
Açıklığı fazla olduğu halde, ense bölgedeki saç kökleri zayıf ve seyrek olan hastaları saç ekimleri belirli bir oranda beklentiyi karşılayabilmektedir. Bundan fazlasını beklemek abartılı ve tıbbi gerçeklerden uzak bir yaklaşım olur. Bu gibi durumlarda alın açıklığı oranları ve saçların diziliş şekli çok önemlidir.
Donör Bölgenin Yoğunluğu Nasıl Ölçülür?
Saç kaybınızın hangi aşamada olduğunu bilmek kadar önemli bir konu da donör bölgedeki saç yoğunluğunuzun ölçülmesidir. Bu konuda en kesin cevap, saç ekim merkezine gidilerek doktora saç analizi yaptırmaktan geçer. Saç analizinde saç yapısı analiz edilerek greft başına düşen saç kökü sayınızın ortalaması ve saçınızın yoğunluğu anlaşılır
Saç yoğunluğu; cm2 başına düşen saç miktarına saç yoğunluğu denmektedir. Yetişkin bireylerde saç yoğunluğu ortalama 250-300 arasındadır. Saç telinin kalınlığı veya şekli saçı dolgun gösterebilmektedir buradaki saç dolgunluğu, yoğunluk ile karıştırılmamalıdır.
Saç köklerinin minyatürleşme süreci densitometer (yoğunluk ölçer) adı verilen bir cihaz yardımıyla büyüterek incelenebilmektedir.
Norwood Ölçeği
Erkek tipi saç dökülmelerinde süreci yavaşlatmak mümkünse de genelde geriye dönüş mümkün olamamaktadır. Bu tip saç dökülmelerinin ilerlemesi her kişide farklı süreler alsa da, herkeste doğrusal bir ilerleme göstermektedir.
1951 yılında Dr. James Hamilton tarafından hazırlanmış olan ölçek 1975 yılında Dr. O’Tar Norwood tarafından geliştirilmiş ve son halini almıştır.
Norwood ölçeği, erkeklerde saç dökülmelerinin seviyesini belirlemeye yardımcı olmak amacıyla uzun yıllardır kullanılmaktadır. Norwood ölçeğinde dökülme seviyelerine göre 1 ila 7 arasında derecelerle ifade edilmiş toplamda 12 farklı dökülme şekli bulunmaktadır.
Dökülmenin tipine göre 3 temel bölüme ayrılmış olan ölçekte sizler de kendi dökülme şeklinizi bulabilirsiniz. Norwood ölçeğine göre saç dökülme seviyeniz ne kadar ileri aşamadaysa kaybettiğiniz saçlarınızın normal yollarla geri kazanılması, o kadar imkânsızlaşacaktır. Saç kaybınız fazlaysa, eski görüntünüzü geri kazanmak için saç ekimi yöntemine başvurmanız gerekebilir.
Kaynak:
- http://search.ebscohost.com/login.aspx?direct=true&profile=ehost&scope=site&authtype=crawler&jrnl=1019214X&AN=108935634&h=RZauAMNvDU5sujGnODbbxTlqp95Dehxjb7OaNPtlzJo2HLH70XwrWaIGyK3eL5TiVpXsBOn7KJjOJmlZk2RXrQ%3D%3D&crl=c
- https://www.turkiyeklinikleri.com/article/en-sac-ekiminde-greftlerin-yerlestirilmesi-59631.html
Dr. Yetkin Bayer’i Facebook, Instagram, Twitter sosyal medya hesaplarından takip edebilirsiniz.
Merhaba, ben saç ektirmek istiyoruma ama yüzümdeki ve vücudumdaki kıllar çok seyrek. Yine de kendi vücudumdan mı alınıyor kıllar? Başka bir vücudun donör bölgesinden alınarak yapılabilir mi?