Saç Köklerinin Saklanma Koşulları

Saç köklerinin saklanma koşulları nasıl olmalıdır

Günümüzde saç ekim operasyonları, hastanın kendi donör sahasından alınan kıl kökleriyle yapılmaktadır. Doktorlar, saç nakillerinde öncelikle ense bölgesini daha sonra yüz çevresi ve en son göğüs ve diğer bölgelerdeki kıl köklerini tercih etmektedir.

“Saç köklerinin saklanma koşulları nasıldır?” sorusu saç ekimi yaptıracak kişiler tarafından en fazla yöneltilen sorulardan biridir. Dr. Yetkin Bayer, “Saç köklerine zarar verebilecek risk faktörleri nelerdir?” ve “Saç köklerinin saklanma koşullarında önemli olan noktalar nelerdir?” gibi soruları sizler için yanıtlıyor.

 

Donör Bölge Nedir?” konulu makalemizden donör bölge ile ilgili daha ayrıntılı bilgi edinebilirsiniz.

 

Her kişinin donör bölgesinin kalitesi ve yoğunluğu kendi kalıtımsal özelliklerine ve bir takım çevresel etkilere göre değişiklik göstermektedir. Tıp biliminin, kişinin kendi donör bölgesi haricinde kullanılabilmesi için yaptığı yapay saç dokuları konusundaki, araştırmaları devam etse de bu konu ile ilgili henüz bir ilerleme sağlanamamıştır.

 

Dökülen bölgelerdeki saç kıllarının kaybı, zaman içerisinde kişinin dış görüntüsünde değişiklikler yaratabildiği düşünüldüğünde, donör bölgedeki saç tellerinin önemi daha da artmaktadır. Özellikle iki kulak arasındaki ense kısmında kalan saç kökleri, kendilerine özgü yapıları gereği diğer saç kökleriyle kıyaslandıklarında minimal düzeyde dökülme yaşamakta ve hatta çoğunlukla hiç kalıcı dökülme yaşamamaktadır.

 

Doktorlar, saç ekim operasyonlarında tek bir saç telinin sizin için ne kadar önemli olduğunun bilincinde olarak hareket ederler.

 

Saç Köklerine Zarar Verebilecek Risk Faktörleri

Kendi doğal vücut yapınız tarafından özenle korunan donör bölgelerdeki kıl kökleri, öncelikle sigara ve yanlış beslenme gibi alışkanlıklar nedeniyle zayıflamaktaysa da, çoğu zaman kendi genetik yapıları gereği korunmaya devam edebilmektedir.

Greftlerin ayıklanma işlemi, donör bölgeden toplanan greftlerin hassas kıl kökleriyle deri tabakalarından mikro düzeyde ayrılması ve özel alanlara alınarak ekime hazır hale getirilmesi işlemidir.

 

  • Saç köklerini saklama işlemi, saç köklerinizin korunması ve kayıpların en aza indirgenmesi açısından önemli bir aşamadır.

 

Uzun süreli mikro cerrahi operasyonlar olan saç ekim operasyonlarında, beslendiği ve korunduğu kafa dokusundan ayrılan saç köklerinin tekrardan ekilecek ana kadar geçen sürede (yaklaşık 2 ila 8 saat) doğru bir şekilde saklanması, saç köklerinin yeni ekim noktasına tutunarak doğal halini alabilmesini etkilemektedir.

Saç Köklerinin Saklanma Koşulları

Uluslararası saç ekim konferanslarında saç köklerinin saklanma koşulları ile ilgili olarak 2 önemli madde üzerinde durulur.

  • Saç köklerine baskı yapılmaması,
  • Saklama koşulları.

1. Saç Köklerine Baskı Yapılmaması

Saç ekimi operasyonu süresince saç köklerine yapılabilecek ufak bir baskı, kökün ekilecek alana adapte olamamasına sebep olabilmektedir. Bu yüzden gerek doktor gerek ekime katılan sağlık personeli bu bilinçle hareket ederler.

2. Saç Köklerinin Saklanma Koşulları

Bir diğer önemli etken ise, greft toplama süresince geçen 3-4 saat boyunca saç köklerinin saklanma koşullarının uygun olması ve yeni bölgelerine ekilene kadar sağlıklı ve güçlü kalmaya devam etmeleri sağlanmasıdır. Bu anlamda olması gereken saklama koşulları, saklanan solüsyon ve olması gereken ortam sıcaklığı ile bağlantılıdır.

Saline Saklama:

“Saline” bilinen adıyla “serum” saç köklerinin saklanması için zararsız ortam sunan vücut sıvılarına yakın olarak üretilmiş, tıpta bir çok alanda kullanılan tuzlu solüsyonlardır. Uygun maliyetli olduğu için yaygın olarak kullanılan saline saklama yöntemi, saç köklerinin saklanması için uygun koşulları sağlamaktadır.

Serum’da saklanan, en iyi şartlarda toplanmış saç kökünün %10 kaybı normal sayılabilmektedir.

Saline saklama yönteminde, solüsyon içerisinde koyulan saç kökleri 2-8 derece sıcaklığı sağlayabilen dolaplarda saklanmaktadır.

Hypothermosol Saklama:

2-8 ° C de biyolojik maksimum koruma stabilizesi sağlamak üzere, Dr. Boden tarafından 2013 yılında ABD’de bulunan saklama solüsyonu özel olarak formüle edilmiştir. Hypothermosol saklama yönteminde ana amaç en hızlı yoldan toplanan saç kökünün gerekli sıcaklıktaki ortam içerisinde alınmasını sağlamaktır.

Hypothermosol saklama diğer yöntemlere göre daha pahalı bir yöntem olduğu için yaygınlaşmamış olsa da, bilimsel olarak en etkili saklama yöntemi olarak kabul görmüştür.

Ek Uygulamalar:

Bazı saç ekim doktorları tarafından hastanın özel isteği doğrultusunda ek olarak yapılan uygulamalardır. Saç köklerinin bekleme esnasında beslenmesini sağlamak amacıyla yapılmaktadır.

PRP olarak bilinen kök hücrede bekletme, organik saç ekimi olarak anılan saç kökü yağı kullanımı gibi bir takım uygulamalarla saç köklerinin bekleme süresince beslenmesini sağlamayı amaçlamaktadır.

Bu noktada bu uygulamaların, saç kökü için olumsuz herhangi bir etkisi ispatlanmadığı gibi olumlu etkilerinin de bilimsel olarak henüz kabul görmediğini söylemekte yarar var.

 

Son olarak, ekilen greftlerde kaybın yaşanmaması için, hastanın da ekim sonrasında üzerine düşen bir takım görevler olduğu unutulmamalıdır. Darbe konusunda çok hassas olan saç kökleri hassasiyetle korunmalı, ekilen alan üzerinde doktorun belirttiği süre boyunca her hangi bir baskı yapılmamalıdır.

Operasyon sonrası doktor tavsiyelerine dikkatle uyulması gerekmektedir.

 

Ekim sonrası dikkat edilmesi gerekenler konulu makalemizi okuyarak daha ayrıntılı bilgi edinebilirsiniz.

Kaynak:

Dr. Yetkin Bayer’i Facebook, Instagram, Twitter sosyal medya hesaplarından takip edebilirsiniz.

2 replies

Comments are closed.